MAHİR POLAT KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ'Nİ TBMM'YE TAŞIDI

MAHİR POLAT KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ'Nİ TBMM'YE TAŞIDI

MAHİR POLAT KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ'Nİ TBMM'YE TAŞIDICHP’li Mahir Polat, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’ne bağlı Çelebi Meslek Yüksekokulu’nun hiç öğrencisi bulunmayan Görsel, İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı bölümünde daha önce AKP teşkilatların

A+A-

MAHİR POLAT KATİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ'Nİ TBMM'YE TAŞIDI

CHP’li Mahir Polat, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’ne bağlı Çelebi Meslek Yüksekokulu’nun hiç öğrencisi bulunmayan Görsel, İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı bölümünde daha önce AKP teşkilatlarında çalışan 2 akademisyenin görev yaptığına ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Polat, “Bu iki akademisyen AKP teşkilatlarındaki görevleri nedeniyle mi söz konusu üniversitede göreve alınmıştır? Bu kişilerin siyasi kimlikleri ve aidiyetleri bu görevlere atanmalarında bir kolaylık sağlamış mıdır? Sağlamamış ise bir tesadüf müdür?” diye sordu.

TBMM Çevre Komisyonu Üyesi ve CHP İzmir Milletvekili Mahir Polat, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’ne bağlı Çelebi Meslek Yüksekokulu’nun hiç öğrencisi bulunmayan Görsel, İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı bölümünde daha önce AKP teşkilatlarında çalışan 2 akademisyenin görev yaptığına ilişkin iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Polat, “Bu iki akademisyen AKP teşkilatlarındaki görevleri nedeniyle mi söz konusu üniversitede göreve alınmıştır?” diye sordu. Çorum’da 9 Şubat 2019’da İngilizce öğretmeni Halil Mustafa B. ataması yapılmadığı için intihar ettiğini anımsatan Polat, “Öğrencisi olmayan bir bölümde iki akademisyenin görevlendirilmesinin, atanamayan ve yıllarca atama bekleyen öğretmenler için bir haksızlık yarattığı düşünülmekte midir?” sorusunu yöneltti.

 

ÖĞRENCİSİ YOK AMA 2 AKADEMİSYEN GÖREV YAPIYOR

Polat, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde, İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’ne bağlı Çelebi Meslek Yüksekokulu’nun Görsel, İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı bölümünün hiç öğrencisi olmadığı, buna rağmen 2 akademisyenin görev yaptığına ilişkin haberlerin basında yer aldığını anımsattı. Bu iki akademisyenden biri olan Nuretdin Memur’un AKP Konak İlçe Başkan Vekilliği’ni yürüttüğü, ardından Bayraklı Belediye Başkanlığı için AKP’den aday adayı olduğunun belirtildiğini vurgulayan Polat, “Bölümün diğer öğretim üyesi Fatma Değirmenci’nin ise 2010-2012 yıllarında AKP İzmir İl Başkanlığı’nda basın danışmanlığı yaptığı ifade edilmektedir” dedi.

 

“DİĞER BÖLÜMLER KAPATILIRKEN BU BÖLÜM NİYE AÇIK?”

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’ne bağlı Çelebi Meslek Yüksekokulu’nun Görsel, İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı bölümünde hiç öğrenci olmadığı halde iki akademisyenin görev yaptığı iddialarının doğru olup olmadığını soran Polat, “İddialar doğru ise öğrencisi bulunmayan bir bölümde neden iki akademisyen görevlendirilmiştir? Üniversitenin öğrenci yokluğu nedeniyle daha önce başka bölümleri kapatılırken, bu iki akademisyenin görev yaptığı bölümün açık tutulmasının gerekçesi nedir?” diye sordu.

 

“AKP’DEKİ GÖREVLERİ NEDENİYLE Mİ GÖREV ALDILAR?”

Polat, söz konusu iki akademisyenin AKP teşkilatlarında görev aldıklarının doğru olup olmadığının açıklanmasını isteyerek, “Bu iki akademisyen AKP teşkilatlarındaki görevleri nedeniyle mi söz konusu üniversitede göreve alınmıştır? Bu kişilerin siyasi kimlikleri ve aidiyetleri bu görevlere atanmalarında bir kolaylık sağlamış mıdır? Sağlamamış ise bir tesadüf müdür?” sorularını yöneltti.

 

“ATANAMAYAN ÖĞRETMENLERE HAKSIZLIK DEĞİL Mİ?”

Türkiye’deki üniversitelerde öğrencisi bulunmadığı halde açık tutulan kaç bölüm bulunduğunu, bu bölümlerde kaç akademisyenin görev yaptığını soran Polat, önergesinde şu sorulara yer verdi:

“-Çorum’da 9 Şubat 2019’da İngilizce öğretmeni Halil Mustafa B. (32) ataması yapılmadığı için bunalıma girerek, intihar etmiştir. Atanamayan ve bu nedenle psikolojik sorunlar yaşayan öğretmenlere “bütçe yetersizliği” gerekçesi sunulurken, öğrencisi olmayan bir bölümde iki akademisyenin görevlendirilmesinin gerekçesi nedir? Bu uygulamanın atanamayan ve yıllarca atama bekleyen öğretmenler için bir haksızlık yarattığı düşünülmekte midir?

-2002 yılından bu yana ataması yapılmadığı için yaşamına son veren öğretmen sayısı kaçtır? Atanamayan öğretmenlerin hem maddi, hem de sosyal mağduriyetlerini gidermek için yapılan bir çalışma var mıdır? Olacak mıdır?

 

Önceki ve Sonraki Haberler

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.